🦦 En Kısa Gecenin Rüyası 2018
Meşhur Selahaddin Eyyubi’nin babası Necmeddin Eyyub ve amcası Esedüddin Şirkuh, Nureddin Zengi’nin en önemli yardımcılarıydı. Nureddin, Haçlılarla mücadeleyi babasının bıraktığı yerden devam ettirmişti. O, kısa süre içerisinde Urfa Haçlı Devleti’nin hakimiyeti altındaki diğer şehirleri de ardı ardına ele
Kahvaltı Rüyası 06.04.2018 13:43 tarihinde yayınlandı. Çok güzel gözüküyo ellerinize sağlık en kısa zamanda yapıcam. Yanıtla; 1; 3 sene önce;
William Shakespeare klasiği En Kısa Gecenin Rüyası'na Moda Sahnesi tarafından getirilen özgün yorum, Zorlu PSM'de sahneleniyor!. Shakespeare'in genellikle Bir Yaz Gecesi Rüyası adıyla, "çeviren" yerine "Türkçe söyleyen" titrini kullanan Can Yücel tarafından ise Bahar Noktası adıyla çevrilen eseri A Midsummer Night's Dream, Moda Sahnesi'nin prodüksiyonunda En Kısa Gecenin
2018in en iyi kısa filmi: Sesiz Çocuk. İngiliz yönetmen Chris Overton tarafından çekilen drama türündeki Sesiz Çocuk, 2018'de En İyi Kısa Film dalında birinci birinci seçilerek Oscar kazandı.
201809-15 Kerbela Yolunda – Muaviye’nin Ölümü Yezid’in Hilafeti 2018-09-15 Kerbela Yolunda – İmam Hüseyin’in Vasiyeti 2018-09-15 Hz. Hüseyin’in (a.s) Mekke’deki Sözleri 2018-09-15 Hz. Hüseyn (a.s)’ın Kufe Halkının Mektuplarına Verdiği Cevap 2018-09-15 Hz.
Moda Sahnesi’ndeki “En Kısa Gecenin Rüyası”nı bir izleyin, ondan sonra karar verirsiniz. Türkiye’de en çok sahnelenen Shakespeare oyunlarından biri olan, eski adıyla “Bahar Noktası” (Can Yücel’in gönlü rahmet istedi zahir!) tam da denenmişlerin çokluğundan ötürü sıkıntılı bir alan teşkil ediyor. Ama yeni
en kısa gecenin rüyası: rüyada pamuk şeker yiyordu. sabah battaniyesini bulamadı. #17788719 · 22.12.2018 00:52 · 1034. bu gece moda sahnesinde sergilenen
Avrupa Rüyası turunda beni etkileyen ilk şey adı oldu. Çünkü benim de uzun süredir bir Avrupa rüyam vardı. Büyük bir heyecanla başvurdum. Sonra kardeşim de benimle aynı heyecana kapıldı; Salih Bey sayesinde son anda tura dahil oldu. Ve rüyamız gerçek oldu. Çok kısa bir sürede birçok ülke ve şehir gezdik. Çok güzel
2015- En Kısa Gecenin Rüyası / Theseus. 2014- 6 Oyuncu Yönetmenini Arıyor / Alan. 2013- Hamlet / Polonius. 2008- Testosteron / Janis. 2006- Hırçın Kız / Baptista. Özel içerikler youtube kanalımızda. Abone olun
ifHmSH. 'Alevli Günler', 'Bezirgan 'gibi yıllardır devam eden oyunların yanı sıra sezona 'Barut Fıçısı' adlı yeni oyunlarıyla başlayan İstanbul Halk Tiyatrosu, 2018 için de yeni bir oyun hazırladı. Yunus Emre Gümüş'ün yazdığı 'Erkekler, Futbol ve Dahası' adlı komedi oyunu, Engin Alkan yönetmenliğinde sahnelenecek. Hazırlıkları devam eden ve Şubat sonu gibi seyirciyle buluşması planlanan oyunda; Cem Davran, Celil Nalçakan ve Onur Özaydın rol alıyor. 'Aşkı Memduh' oyununu sahnelemeye devam eden Tiyatro Sahnekarlar, Çehov eserlerinden yeni bir oyun derledi. Bora Severcan'ın uyarlayıp yönettiği ve oynadığı 'Çehov Kabare' adını taşıyan oyunda; Volkan Severcan, Melda Gür, Murat Kodallı ve Erhan Yazıcıoğlu da yer alıyor. 'Kimse gülmedi çünkü kimse benim kadar acı yaşamadı' diyen Anton Çehov'un kısa oyunlarından 'Ayı', 'Teklif', 'Sayfiyede Yaz' ve 'Tütünün Zararları'nı kabare formatıyla ve Murat Kodallı'nın özgün müzikleriyle harmanlanarak sahneye konacak oyun, 19 Ocak'ta perdelerini açacak. 22 YIL SONRA 'Bütün Çılgınlar Sever Beni', 'En Kısa Gecenin Rüyası', 'Bira Fabrikası' ve 'Torun İstiyorum' gibi oyunlarını seyirciyle buluşturmaya devam eden Moda Sahnesi, sezona Shakespeare'in 'Fırtına' adlı eseriyle başlamıştı. Kemal Aydoğan yönetimindeki Moda Sahnesi boş durmadı ve dün Marivaux'un 'Köleler Adası' adlı oyununu sahneledi. Ezgi Coşkun'un çevirdiği, Kemal Aydoğan'ın yönettiği oyunun kadrosunda Alper Baytekin, Aslı inandık, Buse Kara, Ekrem Yücelten ve Sedat Küçükay yer alıyor. Ayşenil Şamlıoğlu ile Selçuk Yöntem, Tankred Dorst'un yazdığı 'Ben Feuerbach" için 22 yıl sonra yeniden bir araya geldi. Sahnelere veda ettikten yedi yıl sonra yeniden seçmelere katılan bir oyuncunun çarpıcı öyküsünü anlatan oyunu; Şamlıoğlu, 1995'te Devlet Tiyatrosu bünyesinde sahneye koymuş, Yöntem de oyunda rol almıştı. Şamlıoğlu'nun yöneteceği oyunda Yöntem'e, Toprak Can Adıgüzel ve Gülçin Kültür Şahin eşlik edecek. Oyun, ay sonunda Artı Sahne'de perdelerini açacak. DOT, yeni oyunu 'İnsan Kulağı'nı 19 Ocak'ta izleyiciyle buluşturacak. Alexandra Wood'un yazdığı oyunu, Murat Daltaban'la Mert Öner birlikte yönetiyor. Oyunda Serhat Teoman ile Esin Alpagan rol alıyor. 'Yoldan Çıkan Oyun', 'Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince ama Şimdi İyi', 'Mutluluk' gibi oyunları sahnelemeye devam eden Talimhane Tiyatrosu, Binnur Kaya ile Mehmet Ali Kaptanlar'ın rol aldığı 'Damdaki Kemancı' ile "Portakal Çiçeği Suyu' oyunlarını yakın zamanda izleyiciyle buluşturdu. Ekip, yeni oyunu 'Eski Günler'i ise Mart'ta sahneye koymayı planlıyor.
Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için Oyuncu / Dansçı / Koreograf 1983 İstanbulBiyografi2008 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Ana Sanat Dalını bitirdi. Aynı bölümde yüksek lisans eğitimini 2019 yılında tamamladı. 2005’ten beri kurucuları arasında yer aldığı Mezopotamya Dans’ta koreograf ve dansçı olarak çalışmalarına devam ediyor. 2017’den beri kişisel dans atölyesini yürütüyor. 2011 4kapı40makam, 2015 En kısa Gecenin Rüyası, 2018 Arıza, 2019 La Loba koreografisini yaptığı bazı eserlerdir.
türkçede genellikle "bir yaz gecesi rüyası" diye bilenen, can yücel'in yaramaz çevirisinde adını da "bahar noktası"na dönüştürdüğü william shakespeare'in ünlü komedisinin yeni bir çevirisi ve adı oldu moda sahnesi'nin yapımı sayesinde "en kısa gecenin rüyası". isim konusunda topluluğun internet sitesindeki tarihli prova notlarında çevirmen emine ayhan'ın çok detaylı ve bilgilendirici bir açıklaması var; tavsiye ederim. geçen sezon istanbul sahnelerinin en iyi yapımı bence istanbul şehir tiyatrosu'nun popovski rejisiyle sahnelediği "bir yaz gecesi rüyası" idi. daha içinde bulunduğumuz sezon bitmedi, ama şimdiden sanırım benim için bu seferkinin de en iyisi yine aynı shakespeare oyunu oldu; bu sefer kemal aydoğan'ın yorumuyla. shakespeare'in diğer bir komedisi "onikinci gece"nin belki ana teması roller/cinsiyetlerdir, ama yan temalarından biri de orman ile kent arasında kurulan ikiliktir. moda sahnesi'nin bu yapımından hareketle benim çıkarımım, aydoğan'ın anafikrinin ikilikler/aynalamalar olduğu. oyun her bir özelliğiyle ikilikler/aynalamalar üzerine kurulmuştu seyircilerin oturtulma şekli sahnenin ortaya alınıp seyircilerin birbirine bakan karşılıklı trübünlere yerleştirilmesi; sahne mekanının kullanılma şekli sahne sahne protagonistlerin sahne mekanına dağıtılma şekilleri; figürlerin sahne mekanının gerek uzun yönünde gerek kısa yönünde gerekse de çaprazlarda yaratılan aynalamaları; kentteki hükümdar, karısı ve başhizmetçi ile ormandaki periler kralı, kraliçesi ve kralın sağ kolu puck arasında, asiller kral, kraliçe ve aşıklar ile kentin esnaflarından oluşan alt tabaka arasında ve aşıklar da kendi içlerinde aynalamalara sahiptiler; ve tabii ki en büyük ikilik, yani kadın ile erkek arasındaki ikilik bu yorumun temel direğiydi sanki. üst-alt tabaka ikiliği dili doğru telafuz etmek ile şiveler arasında yaratılan farklılaşma dışında, özellikle oyunun dans sahnelerinde çok güzel verilmişti; üst tabakanın bale ve salon danslarından esinlenen koreografisi ile alt tabakanın folklorik dansı. kadın ile erkek arasındaki ikilik de yine son sahnede en bariz şekilde ortaya kondu; kadınların kalpleriyle, duygularıyla, gönülleriyle, içtenlikleriyle hareket etmeleri esnafın naif oyununa hoşgörüyle yaklaşmaları, oyun içindeki oyunda anlatılan hikayeyi anlıyor olmaları ile erkeklerin "güya" akıllarıyla, düşünceleriyle, dışarıya doğru davranışları esnaf oyununu küçümsemeleri, alaycılıkları, nesnel ölçütlerle oyun içindeki oyuna yüzeysel bakarak, gerisindeki anafikri kaçırıyor olmaları bu kadar mı incelikle verilebilirdi. ve kemal aydoğan'ın rejisi sayesinde bir kere daha idrak ettik ki, shakespeare'in komedileri buzdağları gibi, görünen yüzeylerinin altında çok ciddi bir derinlik, alt katmanlar barındırıyorlar; yeter ki oralara ulaşıp günyüzüne çıkarılabilsinler.. topluluğu oluşturan her bir oyuncunun adını teker teker saymak zor; her biri ayrı iyiydi. sahne tasarımı bengi günay yalın, işlevsel ve evet basitliğine rağmen son derece görseldi. içinde bulunulan tiyatro mekanının yapısal özelliklerinin kullanılmış olması da ağaç gövdeleri ile duvardaki kolon sağırlıklarının denk getirilmesi ayrıca sadeliğe hizmet eden hoş bir fikirdi. müzik can güngör, koreografi yeşim çoşkun ve kostümler de yine oyunun diğer artılarıydı. oyunda şarkı olduğu için, keşke müzik de banttan değil canlı olsaydı. eğer sorun maliyetse, tek bir enstrümanla, tercihen elektro gitarla çözülemez miydi.. ışık da irfan varlı bir tek, şarkı sahnesinde her bir boşluktan koro çıktığında, koronun çıkmadığı boşlukların da aydınlatılıyor olmasıyla rahatsız etti beni; yoksa genel olarak sade ve düzeyliydi; öne çıkmadı. yapımla ilgili tek temel derdim; sahne mekanının bütün oyuncu giriş-çıkışlarının, biri dışında hepsinin serbest olmasıydı. sahneyle aynı kottaki direkt girişin kapısının olması diğerleriyle farklılık yaratıyordu ve maalesef benim anlayabildiğim kadarıyla bu kapılı girişin oyunun içinde anlamsal bir karşılığı mesela sadece kent sahnelerinde kullanılması gibi bir işlevi/anlamı yoktu. hele de orman sahnelerinde bazen bu kapılı giriş-çıkışın kullanılması atmosferi iyice bozuyordu. hal böyle olunca, insan keşke mimari olarak geçici bir çözüm bulunsaymış, o giriş-çıkış da geçici olarak kapısız hale getirilseymiş diye geçiriyor içinden. bu minör eleştirim bir yana; "en kısa gecenin rüyası", üç saate yaklaşan süresine rağmen hiç bitmesin isteyecek, ve en kısa zamanda tekrar izlemek üzere bilet alacak kadar beğendiğim bir yapım. eğlenceli olması, bol bol gülmek bir yana, kemal aydoğan'ın yorumunun beni en çok etkileyen yanı oyun metninin özüne dair tek bir fikrin yapımın her özelliğine sinecek bütünlükte sahnelemeye sindirilmiş olmasıydı. merakı tiyatrodan geçen herkese tavsiye ederim..
moda sahnesi'nin provalarına başlanılan yeni oyunu. mert fırat'tan onur ünsal'a muhteşem bir kadrosu var. sürprizi de oyunun müziklerini can güngör'ün yapacak olması. ekim'de 1 ekimde prömiyer yapacak olan moda sahnesi'nin yeni oyunudur bkz a midsummer night's dream. prova notları da yayınlanmaya başlamış. tam kadrosu şöyle olan yeni sezon moda sahnesi william shakespeareçevirenler emine ayhan-aysun şişikyöneten kemal aydoğansahne tasarımı bengi günayışık tasarımı irfan varlımüzik can güngörkoreograf/kondisyoner yeşim coşkunasistanlar ferhat asniya - ahsen özercantheseus-oberon timur acarhippolyta-titania didem balçınlysander onur ünsaldemetrius mert fırathermia beyza şekercihelena melis birkanegeus-peter quince murat tüzünphilostrate-puck volkan yosunluperi ezgi coşkunnick bottom caner erdemfrancis flute mert şişmanlartom snout hasan demirtaşsnug alper baytekinrobin starveling çağlar yalçınkaya ilk oyunu yarın başlayacak ve ilk iki haftasının biletleri şimdiden tükenmiş bile. ilk iki hafta indirim uygulamışlar bir de. kaçırdık artık, kısfmetse kasıma ^^ ilk haftasındaki tüm biletlerin tükenmiş olduğu oyun. iade biletlerden nasiplenerek izleyebildim ve çok keyifli birkaç saat geçirdim. sağlam bir kadronun bu sağlam oyununu gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. tek kelimeyle şahane bir oyun diyebiliriz. seyirciyi hiç sıkmayan, kopmasına müsaade etmeyen bir oyun izlemek istiyorum diyorsanız muhakkak gitmelisiniz derim. oyuncuların hepsi şahaneydi. duvar bile şahaneydi diyeyim de gittikten sonra siz anlayın. paranızın hakkını veren bir oyun izleyeceğinize garanti ederim. telefonda yer bulamadığım fakat oyuna yarım saat kala kapıda şansımı deneyerek yer bulduğum oyundur. tekseniz bilet bulma olasılığınız yüksek. bkz ben tekim ve spoiler dışı hazır okuyorken söyleyeyim ki kesin gidin, çok kaliteli ve eğlenceli bir yorum olmuş. ki bunca yılın hıncalıyım oyunlara iyi dedigimi sık spoilerla karışık öznel yorumlamalar -uzun zamandır izlediğim en eğlenceli shakespeare yorumuydu bu oyun. özellikle tercümeye bayıldım, sonunda oh ya zorlama olmayan shakespeare izleyebiliyoruz. 4lü sahnelerde birebir çevrilmemiş ama shakespeare dili sezdiğim anlar benim için çok keyifliydi. oyun atölyesi ve daha önce kısmen moda sahnesi’nde de yapılan zorlama line’lar bu oyunda hiç yok. çok yavan duracak tiratlardan zaten kaçmışlar, hiç almamışlar. bir yaz gecesi rüyası ve kişisel rambling bir yaz gecesi rüyası’nı bir kez ingiltere’de olmak üzere tiyatroda iki kez izleme fırsatı buldum ve ikisinde de gözlerim kapanma raddesine gelmişti, özellikle çiftler barıştıktan sonraki gösteri kısmı zorlamıştı. filmi kısmen izlenebilir, oyunun texti ise diğer shakespearelere olanla daha rahat okunabilir çiftli diyaloglar bol olduğu için. ya da başta kim kimdir nedir çözemediğim için anca bu sefer ilişkileri çözdüm, sıkıntı bende mi acaba, lan? bu oyuna ise yorgunluktan gözlerim kapanarak girdim ve gayet açık zevkten dört köşe çıktım. marjinal biziz ya sürekli “in your face” oyunlara gidiyoruz, böyle oyunlara gidince oyundan mutlu çıkılabileceğini hatırlıyorum. en son böyle hissettiğimde the light princess’den çıkmıştım. atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun hayatımda ne yapıyorum ulan ben, neden beni böyle mutlu eden bir şeyin dışındayım diye de kendimi tokatlamıştım akşamında. oyunla ilgili gördüğüm tek sıkıntı, başlarda didem balcın dışındaki tüm kadın karakterler ağız açmadan konuşma çabalarıydı. özellikle beyza şekerci’nin ilk line’ları bzbzbzbzzz şeklinde kaynadı. fakat bu sıkıntı sonraki act’lerde yoktu, belki başta heyecandan böyle bir durum olmuştur. bengi günay ise yolda görsem tanımayacağım fakat alıp içime sokmak istediğim bir kadın. minimum dekorla, gerçekten girip rüyalar görmek istediğim bir dünya yaratmış bize. tepedeki don-sütyeni çok sonra gördüm ama tam da bu rüyalara yakışır olmuş. kenarda yattıklarında/oturduklarında oyuncuları e sırasından göremiyordum, bu da burada bir not olarak kalsın. helena benim aklımda biraz daha gıcık bir karakter olarak kalmış, fakat melis birkan’ın yorumuyla gayet görüp anlayabildiğim empati kurabildiğim bir karakter olmuş. bu kadını her oyunda daha da çok beğeniyorum gerçekten. az sayıda peri kullanımı da sıkıcılığı azaltan, fakat şarkıları da azaltan bir durum yaratmış. kadın perideki titreme olayını pek anlayamasam da, çok da rahatsız etmedi. volkan yosunlar ise tam şeytan tüylü bir piç. onur ünsal da iyice bir yanmış kaslanmış, her oyunda daha da güzelleşiyor. kendisi hakkında o kadar çok güzel şey yazdım ki geçmişte, artık oyunu hakkında bir şey yazmayacak kaşına gözüne yorum yazacak şımarıklık seviyesine ulaştım. hani artık benim haddim değil, adamım zaten hep iyi oynuyor. son olarak köylüler ise yorum gibi yorum olmuş. başta önyargıyla izledim çok teatral buldum, hippolyte’in göz devirdiği sahneler gibi. ama yok cidden hoş ve yaratıcı bir craftsman topluluğu olmuş. bu oyunda en sevmediğim bölüm en sondaki sonsuzluğa uzayan craftsman temsili didem balçın’ın mimiklerini izlemek bu sırada keyif verici oldu ama sondaki dans sahnesiyle güzel bir şekilde uyandırarak bitirdiler. çiftlerin surat ifadelerini göremedim, bu da şanssız tarafı oldu. son olarak demiştim ama asıl son olarak çiftli dans sahnesinden bahsetmek lazım. ne kadar da estetik duruyor, son darbeyi vurdu resmen. çok çok hoşuma gitti, bayıldım. yazı sonuna doğru ömür gedik’e bağladım, artık bitirmenin zamanı geldi. twitter’da da biri benzerini söylemiş, okurken bitmesini istemediğim bir kitap gibiydi. en son tutunamayanlar böyle aydoğan’a da ayrı bayılıyorum, oyun sonu koşup sarılmak istiyorum ama anca teşekkür edip uzaklaşıyorum. teşekkürler moda sahnesi, ne güzel insanlarsınız spoilerla karışık öznel yorumlamalar - ayaklarımız, salondan çıkarken geri geri tüm oyuncular sahnesindeki son dönem oyunlarının %80'ini izlemiş biri olarak, bu oyun hakkında "rüya gibi" demeyi kendime borç oyuncularca dile getirilişi, sisli bir ormanda akan pürüzsüz bir dere gibi şiirsel ve büyüleyici..daha ağır, anlaşılmaz olmasını beklerken, kalbe ve zihne bu kadar rahat dokunabildiklerine hala inanmakta kelimeyi bile havada bırakmadan, her duyguyu kıvamında ve doygunca veren bir iş olmuş..hakikatten tebrik etmek lazım. kasım ayına biletim var, küçük bir kârla okuturum, yeşillendirin yok be yau, gidicem inşallah. kombine beleşe gidiyor ya sürekli, bi deneme yapayım dedim, zevzeklik ettim. ama tiyatro seyircisi bambaşkaymış. futbol seyircisi defol git lan tiyatro başlığından. sonra edit çok güzel oyun, kaçırmayın, gerçekten çok güzel. muthis oyunculuklarla bezenmis, son derece eglenceli, iki saatin su gibi gectigi oyun! elinize, emeginize saglik! ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
en kısa gecenin rüyası 2018